Arabuluculuk, 6325 Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ile Türk Hukuk sistemine 16.11.2013 tarihinde girmiştir. 01.01.2018 tarihi itibariyle de işçi alacaklarına konu uyuşmazlıklarda arabuluculuk yoluna başvuru zorunluluğu gelmiştir. Peki, işçi alacaklarında zorunlu arabuluculuk yoluna başvurma zorunluluğu ne anlama gelmektedir?
Arabuluculuk, 6325 Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ile Türk Hukuk sistemine 16.11.2013 tarihinde girmiştir. 01.01.2018 tarihi itibariyle de işçi alacaklarına konu uyuşmazlıklarda arabuluculuk yoluna başvuru zorunluluğu gelmiştir. Peki, işçi alacaklarında zorunlu arabuluculuk yoluna başvurma zorunluluğu ne anlama gelmektedir?
Arabuluculuk; sistematik teknikler uygulayarak, görüşmek ve müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getiren, onların birbirlerini anlamalarını ve bu suretle çözümlerini kendilerinin üretmesini sağlamak için aralarında iletişim sürecinin kurulmasını gerçekleştiren, tarafların çözüm üretemediklerinin ortaya çıkması hâlinde çözüm önerisi de getirebilen, uzmanlık eğitimi almış olan tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişinin katılımıyla ve ihtiyarî olarak yürütülen uyuşmazlık çözüm yöntemini ifade etmektedir.
Zorunlu Arabuluculuk yoluna başvuru, adliyeler içinde bulunan Arabuluculuk Müdürlükleri nezdinde yapılmaktadır.
Taraflar bir ya da birden fazla arabulucu seçip, ücretini aksini kararlaştırmadılarsa eşit olarak paylaşırlar.
İş Kazası ve meslek hastalığı nedeniyle doğan işçi alacakları dışındaki tüm işçi alacaklarında Zorunlu Arabuluculuk yoluna başvuru zorunlu hale getirilmiştir. Şu hâlde, işe iade davası, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret alacakları gibi tüm konularda zorunlu arabuluculuk yoluna başvuru yapılması gerekmektedir. Şayet iş kazası ve meslek hastalığı nedeniyle doğan işçi alacakları dışındaki tüm işçi alacaklarında zorunlu arabuluculuk yoluna başvuru yapılmadan dava açılması halinde, açılacak dava dava şartı yokluğu nedeniyle reddedilecektir.
“Arabuluculuk sürecinin başlamasından sona ermesine kadar geçirilen süre, zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz.” Süre bakımından en sıkıntılı durum ise işe iade davası bakımından ortaya çıkmaktadır. İşe iade davası, arabuluculuk yolunda anlaşma olmaması halinde, taraflarca imzalanan arabuluculuk son tutanağın imza tarihinden itibaren iki hafta içerisinde açılması gereklidir. Bu süre içerisinde açılmayan davalar hak düşürücü süre nedeniyle reddedilecektir. Diğer işçi alçakları bakımından ise 5 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde her zaman dava açılabilecektir.
Arabuluculuk yolunda uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması için 3 haftalık bir süre öngörülmüştür. Arabulucunun gerekli görmesi halinde ise bu süre en fazla 1 hafta uzatılabilmektedir. Arabuluculuk yolunda taraflarca anlaşmaya varılması zorunlu değildir. Taraflardan birisi arabuluculuk nezdinde anlaşmak istemediğini beyan etmesi halinde, arabulucu tarafları anlaşma sağlamaya zorlayamaz. Bu durumda arabulucu tarafından taraflar arasında anlaşma sağlanamadığına dair tutanak imzalanacaktır.
Arabuluculuk yoluyla çözüme kavuşan işçi alacağının miktarı her iki taraf için de bağlayıcı olup, arabuluculuk anlaşma tutanağı kesin hüküm niteliğindedir. Arabuluculuk anlaşma tutanağına rağmen, bir tarafın arabuluculuk nezdinde anlaşmaya varılan uyuşmazlık hakkında dava açması halinde, diğer tarafça kesin hüküm itirazıyla karşı karşıya kalacaktır. Yetkili ve görevli iş mahkemesinden arabuluculuk anlaşma tutanağına icra edilebilirlik şerhi aldıktan sonra arabuluculuk anlaşma tutanağı ilamlı icra takibine konu olabilir.
Arabuluculuk yolunda taraflar isterse kendilerini bir avukat ile temsil edilmesini sağlayabilirler. Arabuluculuk bakımından tarafların kendilerini avukat ile temsil ettirmelerinin en önemli nedenlerinden biri, uyuşmazlık konusu olan işçi alacaklarına konu tutarların belirlenmesi hususundadır. Zira, işçi alacakları bakımından arabulucu tarafından herhangi bir hesaplama yapılmamaktadır. Taraflar talep ettikleri miktarları arabulucuya kendileri bildirmektedir. Tarafların birbirlerinden talep edebilecekleri meblağların da belirlenmesi bakımından bir avukattan hukuki yardım almaları olası hak kayıplarını önleyecektir. Yine arabuluculuk nezdinde anlaşma sağlanması halinde, tarafların uyuşmazlık konusu hakkında bir daha dava açmaları mümkün olmadığı da göz önüne alındığında, tarafların avukat ile arabuluculuk nezdinde kendileri temsil ettirmeleri durumunda doğacak hak kayıplarının da önüne geçilebilecektir.İşçi alacakları bakımından arabuluculuk yoluna başvuru yapılması gereken uyuşmazlıklarda avukatlık hizmetlerimiz hakkında bilgi almak için iletişim kısmında yer alan bilgilerden bizimle iletişime geçebilirsiniz.